Geçtiğimiz aylarda Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve gün geçtikçe tüm dünyaya yayılan koronavirüs, gündemimize bomba gibi düştü. Ülkemizde de ne yazık ki vaka sayısı hızla artmakta. Dezenfektan malzemelerinin fiyatları iki katına çıktı ve insanlar marketlere akın ediyor. İnsanların bazılarında panik havası hakimken, bazıları ciddiye bile almıyor ve sosyal yaşamına devam ediyor. Peki bu durumda nasıl davranılması gerekiyor? Nelere dikkat etmeliyiz?
Koronavirüsler, hayvanlarda veya insanlarda hastalığa neden olabilecek büyük bir virüs ailesidir. İnsanlarda, birkaç koronavirüsün soğuk algınlığından Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) gibi daha şiddetli hastalıklara kadar solunum yolu enfeksiyonlarına neden olduğu bilinmektedir.
Koronavirüsü belirtileri basit bir soğuk algınlığından zatürreye kadar uzanan geniş bir yelpazede dağılıyor. Sık rastlanan en önemli belirtileri ise yüksek ateş, balgamlı öksürük ve nefes darlığı. Bu süreç bağışıklık sistemi kuvvetli olan kişilerde basit seyrederken; bağışıklık sistemi düşük, yaşlı ve kronik rahatsızlığı olan kişilerde ağır seyredip ölüme sebebiyet verebiliyor. Virüs insanlara bulaştıktan sonra en sık akciğerlere yerleşiyor ve burada çoğalıyor. Bağışıklık sistemimiz de virüsü tanımıyor ve karşı koymak için yetersiz kalıyor. Bu durumda zatürre gelişiyor ve akciğerlerin kapasitesi sınırlandığı için hastalar solunum sıkıntısı çekmeye başlıyor.
Tedavi olarak ne yazık ki net bir tedavisi yok. Covid-19 tespit edilen hastalarda virüsün vücutta oluşturduğu etkileri ortadan kaldırmaya yönelik tedavi uygulanıyor. Örnek olarak birçok hastada olduğu gibi yüksek ateş mevcut ise bu ateşi düşürmek ve semptomları ortadan kaldırmak için gerekli tedavi uygulanıyor. Ya da hastanın solunum sıkıntısı mevcutsa bu sıkıntıyı gidermeye yönelik tedavi devreye sokuluyor. Virüsün daha da yayılmasını önlemek adına toplum olarak hepimizin dikkat etmesi gereken bazı hususlar var.
Temizlik Şart!
Bu süreçte alınması gereken belki de en önemli önlem, sık sık elleri yıkamak ve dezenfektanlar kullanmaktır. Dışarıdayken ellerinizi yıkamaya fırsatınız yoksa yanınızda kolonya veya dezenfektan taşımanız faydanıza olacaktır. Ellerinizi ağzınıza ve yüzünüze götürmemeye ekstra çaba göstermelisiniz. Hapşırırken veya öksürürken ağzınızı bir mendille veya dirseğinizin iç kısmına doğru kapatmalısınız. Sadece maske takmak virüsten korumuyor ve maskenin yanlış kullanımı virüs tehlikesini arttırıyor. Maskeler en fazla 1 saat takılacak şekilde tek kullanımlıktır. Çıkarırken iç kısımdan çıkarmalısınız çünkü virüsler maskenin dış kısmına yapışmış olabilir. Maske ve eldiveni olması gerektiği gibi kullanırsanız, büyük oranda koruma sağlıyorlar.
İnsanlarla Temas ve Sosyal İzolasyon
Bu virüs temas yoluyla bulaştığından, insanlarla yakın temasta bulunmaktan kaçınmalısınız. Pek çok insan gönüllü olarak evde kalıp, sosyal izolasyon yapmaya başladı. Eğer imkanınız var ise siz de birkaç hafta evden dışarı çıkmamaya özen gösterebilirsiniz.
Yurt Dışından Gelenlerle Görüşmemek
Eğer yurt dışından gelen bir yakınınız varsa, en az 14 gün boyunca görüşmemelisiniz. En yakınınız olsa bile bu karantina sürecine başkalarının da sağlığını düşünerek saygı duymalısınız.
Panik Yapılmamalı!
İnsanların yaptığı en büyük hata, paniğe kapılıp marketlere, eczanelere akın etmek ve evine aylık stok yapmaktır. Peki herkes böyle davranırsa gerçekten ihtiyacı olan kişilere ne olacak? Bu panik dalgası hem ekonomiyi hem de dolaylı yoldan virüsün artmasını etkiliyor. Panik yapılmamalı ve herkes ihtiyacı olduğu kadar alışveriş yapmalı. Coronavirüs ile başa çıkabilmek için moraller yüksek tutulmalıdır.
Bağışıklığı Yüksek Tutun
Bol bol meyve, sebze, kefir, yoğurt tüketerek bağışıklığınızı yüksek tutmanız şart. Bunların yeterli olduğunu hissetmediğiniz durumlarda eczaneden vitamin takviyeleri alabilirsiniz.